2023’te ziyarete açılan İstanbul Modern’in Renzo Piano imzalı yeni binası, 2017’de başlayan değerlendirme süreci sonucunda ABD Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından verilen LEED Altın Sertifika’nın sahibi oldu.
Renzo Piano Building Workshop tarafından tasarlanan, İstanbul Modern’in kurucu sponsoru Eczacıbaşı Topluluğu ve ana sponsoru Doğuş Grubu-Bilgili Holding’in ortak katkısıyla inşa edilen yeni müze binası; sürdürülebilir malzemelerin tercih edilmesi, çevreye duyarlı inşaat tekniklerinin kullanılması, erişilebilirlik ilkelerine özen gösterilmesi, enerji tüketiminin minimize edilmesi ve atık kontrolü gibi yeşil bina kriterlerini karşılaması sebebiyle sertifikayı almaya hak kazandı.
10.500 metrekarelik kullanım alanına sahip müze binası; enerji tasarrufu, malzeme seçimi ve iç mekân hava kalitesi performanslarını iyileştirerek çevresel etkilerin azaltılması gibi LEED Altın Sertifika standartlarına göre tasarlanıp inşa edildi.
Müzenin seyir terasının çatısını kaplayan güneş panelleri aracılığıyla binanın enerji ihtiyacının yüzde 8’i yenilenebilir enerjiyle gideriliyor. Yapının değişken ısı kütlesi de hesaba katılarak belirlenen ısıtma ve soğutma stratejisi ise enerji verimliliği sağlıyor. Akıllı otomasyon sistemi kullanılarak ısıtma ve soğutma sistemlerinin performansı artırılıyor.
İstanbul Modern’in yeni müze binası
10.500 metrekarelik kullanım alanıyla sergi ve programlara ev sahipliği yapan müze binası; sergi salonları, çok amaçlı mekânlar, ofisler, eğitim ve farklı kültürel etkinlikler ile diğer faaliyetler için alanlar barındırıyor. Boğaziçi’nin ışık yansımalarıyla pırıldayan sularından ilham alınarak tasarlanan bina, üç boyutlu biçimlendirilmiş alüminyum panellerle kaplı cephesiyle günün her saatinde değişen güneş ışığı ve sudan gelen yansımalarla ışık ve gölge oyunları yaratıyor. Ziyaretçi için daha çok alan yaratmak amacıyla ücretsiz olarak kurgulanan zemin katta; kütüphane, bilgilendirme noktaları, eğitim atölyeleri, kafe ve mağaza bulunuyor. Zemin kattaki şeffaflık üst katlardaki fuaye alanlarında da devam ederek ziyaretçilerin binanın çevresiyle sürekli bir görsel etkileşim halinde olmasına olanak veriyor. Binanın birinci katında fotoğraf galerisi, kısa süreli sergi salonu, eğitim ve etkinlik odaları bulunuyor. Aynı katta, İstanbul Modern’in Antrepo binasında olduğu gibi Boğaz ve tarihi yarımada manzarasına sahip terasıyla restoran konumlanıyor. Müzenin koleksiyon ve süreli sergi salonları ise ikinci katta yer alıyor. Boğaziçi ve Haliç’in buluştuğu özel bir konumda yer alan İstanbul Modern, binanın çatısını tamamen kaplayan yansıtma havuzu ve üzerine yerleştirilen platform ile suyun üstündeki kent yansımasıyla denizi bütünleştirerek benzersiz bir seyir deneyimi sunuyor.